Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bedeli ne olursa olsun ormanlarımızı korumak

Yunanistan, Temmuz ayında tahminen 500.000 hektarlık orman, çalılık, çiftlik ve köylerin yok olmasıyla, rekor düzeydeki en kötü orman yangını sezonlarından birini yaşarken, itfaiyeciler bu haftanın başlarında Ege’nin Sakız adasında çıkan yangınla mücadele ediyor.

Bedeli ne olursa olsun ormanlarımızı korumak

Bedeli ne olursa olsun ormanlarımızı korumak için her şey yapılmalıdır. Yunanistan ile Fransa arasındaki karşılaştırma çok anlamlı: Ormancı-çevreci Lefteris Stamatopoulos dasarxeio.com tarafından yayınlanan araştırmasında Fransa’da 16 milyon hektar orman olduğunu yazıyor, Yunanistan’da ise sadece 3.3 milyon hektar. Çam ormanları Fransa’da 4 milyon hektar, Yunanistan’da 491.000 hektardır. Fransa’nın 64 itfaiye uçağı, Yunanistan’ın 92 yangın söndürme uçağı var.

Orman yangınına karşı savaş, itfaiyeci yanan bir ormanın önünde, bir sıcak hava dalgası sırasında ve etrafında çılgınca dönen rüzgarlar varken durduğunda kaybedilmiş sayılmaz.

İki ülke yaklaşık olarak aynı sayıda itfaiye aracına sahiptir. Fransa’da 1.644 kişi başına bir, Yunanistan’da 453 kişi başına bir itfaiyeci düşmektedir. Yine de, Fransa’da son on yılda yakılan ortalama ormanlık alan sadece 160.000 hektarken, Yunanistan’da bu alanın dört katı.

Neden? Çünkü Fransa’da hükümetin aktif orman yönetimi politikaları varken, Yunanistan’da ormanlar (kuzeydoğuda Dadia ve kuzeybatıda Valia Calda’dan büyük şehirlerin çevresindeki daha küçük ormanlık alanlara kadar) kötü kaderlerine terk edilmiş durumda.

Orman yangınına karşı savaş, itfaiyeci yanan bir ormanın önünde, bir sıcak hava dalgası sırasında ve etrafında çılgınca dönen rüzgarlar varken durduğunda kaybedilmiş sayılmaz. Bundan çok önce, sonbahardan ilkbahara kadar kaybolur. Ormanları temizlemek, biriken biyokütleyi uzaklaştırmak, orman yollarının açık olduğundan, yangın hidrantlarının çalıştığından emin olmak, yangın bölgeleri açmak için ormanlara giren yetkili servisler ve gönüllüler olmadan geçen her gün kaybolmaktadır. Yunanistan’daki yıkım, Fransa’dakinden veya başka herhangi bir normal ülkeden çok daha fazla, çünkü savaşı her gün, her ay, yapmamız gerekeni yapmadığımız için kaybediyoruz. Ve yapmamız gereken şeye önleme denir.

Afet vurduktan sonra her seferinde hatırlıyoruz. 2021’de Attika, Evia ve İlia’da çıkan yıkıcı yangınların ardından yoğun bir şekilde konuşulmuştu. Bugün de tekrarlanıyor. 2021’den sonra, esas olarak yangınları söndürmek için yeterli donanıma sahip olma yönünde ciddi ön çalışmaların yapıldığı doğrudur. Önleme politikasının hem nesnel hem de öznel nedenlerle (ofis rutinleri ve katılıklar) zaman gerektirdiği de doğrudur. Ancak bu, daha çok, daha ısrarla, daha etkili bir şekilde çabalamamız gerektiği anlamına gelir. İkilem yeniden ortaya çıkıyor: Ya kaderciliğin kendini beğenmişliğine –yaz geldi, sıcak var, yangınlar çıkacak– teslim olacağız ya da olağanüstü koşullara olağanüstü şekillerde tepki vereceğiz.

Her şeyden önce siyasi bir karara ihtiyaç var: Amacımız ne pahasına olursa olsun, ne pahasına olursa olsun bir metrekare daha Rum ormanını kaybetmemek olmalı!

Uygulamada: Hükümet, yetkili servislere ve kurumlara, önleme ve bastırma için beş yıllık bir ufukla ne yapılması gerektiğine dair, kaba bir zaman çizelgesi ve gerekli maliyetlerin bir tanımını içeren – muhtemelen daha yüksek – bir çalışma hazırlamaları için 30 gün içinde talimat verir. ilk birkaç yılda, çünkü baskılama, önlemedeki boşlukları fazlasıyla telafi edecek ve daha sonra azalacaktır. Çalışma, Yunanistan içindeki ve dışındaki kurumları ve uzmanları davet eden ve birkaç hafta içinde beş yıllık bir eylem planı hazırlayan Parlamentonun özel bir daimi komitesine sunulur. Planı, geniş oy birliği ile onaylanması muhtemel olan genel kurula sunar. Hemen, maliye bakanına gerekli fonları bulması ve diğer eylemlerden kaynak tasarrufu yapması talimatı verilir. Plan sonbaharda yürürlüğe girecek.

Bu bir fikir. Başkaları da olacak, belki çok daha iyileri. Bir konuda anlaşalım: (Μasked) hareketsizlik bir seçenek değildir.