Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kekova: Yeryüzü cenneti

Kekova: Yeryüzü cenneti

Antalya’nın güney ilinin Demre ilçesinde bulunan Kekova , her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

Ünlü yazar Falih Rıfkı Atay “Bizim Akdenizimiz” adlı kitabında “Bu dünyada cennet varsa Antalya’dan Fethiye’ye kadar Akdeniz kıyısıdır. Ama cennetin Kekova olduğu söyleniyor. ”

Demre’nin merkezi olan Kekova’nın Üçağız mahallesi, geçmişte Rum balıkçı köyü olarak biliniyor. Doğal bir liman koyunda bulunan ve tarihi kalıntılarla dolu birinci derece doğal ve tarihi sit alanı olan Üçağız’da yapılaşma yasak.

Özellikle kıyısındaki nekropol, Likya lahitleri ve taş evleri ile Üçağız tatil için ideal bir yerdir ve yat turları ile gezilebilir. Likya Birliği’nin küçük şehirlerinden biri olan Theimussa Antik Kenti, Kekova bölgesinde karayolu ile ulaşılabilen tek yer olan Üçağız’da bulunuyor.

Kaleköy, bölgenin en popüler yerlerinden biridir.

Eski bir Rum balıkçı köyü olan Kaleköy, kara üzerinde olup karayoluyla ulaşılamayan Türkiye’de ender yerlerden biridir .

Antalya ve Ege’den mavi yolculuğa çıkan Akdeniz tutkunlarının, Demre’nin Çayağzı Limanı, Üçağız İlçesi ve Kaş’tan günübirlik yat turlarına çıkanların uğrak noktası olan Kaleköy, yapısı ve tarihi ile büyülüyor.

Orada birkaç pansiyonda kalan tatilciler sabah sadece kuşların ve denizin sesiyle uyanırlar.
Bir kartal yuvasını andıran ve geçmişi M.Ö.4. Yüzyıla kadar uzanan Simena Kalesi, denizden gelenleri ağırlıyor.

Antik eserler ve taş evlerin arasından denizden 400 metre yüksekte bulunan Simena Kalesi’ne tırmananlar, çevredeki muhteşem manzarayı seyredebilirler.

Kalede Türkiye’nin en küçük Roma amfi tiyatrosu bulunmaktadır. Kalenin tepesinde, işadamı Rahmi Koç’un katkılarıyla kaldırılan bir Osmanlı topu tarihe tanık oluyor.

Bugüne kadar ayakta kalan kalenin duvarları sağlamdır. Kaleköy’ün üretken kadınları tırmanırken el işi ve doğal ürünler satıyor. Kaleköy’e özgü keçi sütünden yapılan dondurma da burada satılıyor.

Kaleköy’de denizde bulunan Likya lahitleri, Türkiye’nin tanıtım objesi olarak bin yıllık tarihin tanığıdır. Kalenin çevresinde yüzlerce Likya lahiti de ayaktadır.

Yüzlerce amfora görmek mümkün

Kaleköy’ün tam karşısında yer alan Batık Şehir, suyun içinde ve dışında yaşayan tarihiyle Kaleköy’e el sallıyor. Batık Şehir’de su altında yatan bir tarih var. Denizin sakin olduğu günlerde yatlarda yer alan aynalı bölümlerden suyun altında yüzlerce amfora görmek mümkün. Batık Şehir’de yüzlerce tarihi dükkan ve rezidans var.

Kekova bölgesindeki her koy bir cennet olarak tanımlanıyor. Ancak Demre’deki Gökkaya Koyu, doğal liman özelliği taşımaktadır. Koyun yanında dağ keçilerinin ve Korsanlar Mağarası’nın bulunduğu Aşırlı Ada, doğal zenginlikleriyle büyülüyor.

Kekova’daki Tersane Koyu, Aperlai Koyu ve Akvaryum Koyu, tarihin deniz ve doğa ile buluştuğu muhteşem koylardır. Tersane Koyu’nda denize batmış dükkanlar var.

Kekova bölgesine adını veren Kekova Adası, birinci derece ıssız ve ıssız bir doğal ve tarihi sit alanıdır.

Kekova bölgesi, son yıllarda dalış meraklıları için popüler bir destinasyon haline geldi. Zengin bir tarihe ve su altı yaşamına sahip olan Kekova’da birkaç gemi enkazı da bulunuyor.

Kekova’ya ulaşım Demre’nin Çayağzı Limanı, Üçağız Mahallesi ve Kaş’tan teknelerle sağlanmaktadır. Kekova bölgesini normal zamanlarda 1 milyon civarında yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği biliniyor.