Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Haber alışkanlıklarından jeopolitiğe: Amerika dünyayı nasıl görüyor?

Haber alışkanlıklarından jeopolitiğe: Amerika dünyayı nasıl görüyor?

Donald Trump’ın güçlü yönlerinden biri, ABD’deki kolektif algıları şekillendirme kapasitesinden tamamen ayrı olarak, toplumun nabzını tutma yeteneğidir. Seçim kampanyası boyunca, açıklamalarıyla gözlemcileri defalarca şaşırttı ve gelişmeleri siyasi doğruluk merceğinden değerlendiren siyasi analistleri çoğu zaman şaşkına çevirdi. Sonuçta, durumu yanlış değerlendirenler onlardı.

Washington’ın değişen jeopolitik doktrininin yol açtığı çalkantılar, aslında medya ortamında meydana gelen değişikliklerde çarpıcı bir doğrulukla yansıtılıyor. Televizyon –şimdilik– haberlerin baskın kaynağı olmaya devam ediyor; internet yükselişini sürdürüyor; ve basılı gazetelerin bilgi karışımındaki payı giderek azalıyor. Chicago Küresel İlişkiler Konseyi tarafından yapılan bir çalışma bu eğilimi gösteriyor ve televizyona %34, internete %27 ve geleneksel Amerikan gazetelerine ise sadece %5 oranında pay atfediyor.

Ancak en dikkat çekici bulgu, New York Times, Washington Post ve Wall Street Journal gibi geleneksel medya kuruluşlarının okuyucularının da ABD’nin küresel sahnede aktif bir rol oynamasını destekleyen Amerikalıların küçük bir azınlığını oluşturmasıdır. Buna karşılık, öncelikle web sitelerine ve sosyal medyaya güvenen Amerikalılar, en azından ABD’nin uluslararası ilişkilere katılımına karşı şüpheci bir tutum sergileme eğilimindedir.

Amerikalıların haberleri tüketme biçimleri, ülkenin dış politikasına ilişkin görüşlerini de şekillendiriyor; ancak izleyicilerin %60’ı dijital platformlardaki bilgilerin güvenilirliğini değerlendirmenin zor olduğunu kabul ediyor. Bu oran gazete ve televizyon için önemli ölçüde daha düşük. Sonuç olarak, Amerikalılar bugün ekonomik haberlere (%50) diğer ülkelerle ABD ilişkilerine dair haberlerden (%30) çok daha fazla ilgi gösteriyor.

Amerikan diplomasisinin dünyaya bakış açısındaki yapısal değişimler, medya ekosisteminin dönüşümü ve ülkenin demografik evrimiyle yakından bağlantılıdır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genç nesillerin sayısı Avrupa’dakilerden daha fazladır; bu durum, dünyanın diğer bölgelerinden gelen göçmenlerin başarılı entegrasyonuyla birlikte, bir zamanlar transatlantik ilişkiyi şekillendiren tarihi deneyimlerden uzaklaşmayı sağlamıştır.